Haber

Geçen hafta Arap basınında ‘Vatansever’in laneti Zelenskiy’i de mi vuracak?’

Ukrayna Devlet Lideri Vladimir Zelensky’nin ABD ziyareti bu hafta Arap medyasının en değerli gündem konularından biri oldu. Ayrıca Taliban yönetiminin Afganistan’da kadınların üniversiteye gitmesini yasaklaması Arap basınında geniş yer buldu. Tunus’ta düşük katılımlı parlamento seçimleri (özellikle muhalefetin boykotuyla katılım yüzde 8,8’de kaldı) ve ABD’nin son günlerde Suriye’nin kuzeyinde ve özellikle Fırat’ın doğusundaki faaliyetleri de diğer önemli konular arasında yer aldı. bu haftanın

Putin yenilgiyi kabul etmiyor

Birleşik Arap Emirlikleri destekli ve Londra merkezli El Arap Hayrallah Hayrallah gazetesinin yazarlarından Lübnanlı gazeteci Hayrallah Hayrallah, Zelenskiy’in Washington ziyaretini ve Putin’in son konuşmasını değerlendirdiği yazısında, Putin’in 10 aydır devam eden Ukrayna savaşında ‘açıkça başarısız olduğunu’ yazmasına karşın, Putin’in başarısız olduğunu yazdı. kendine bile itiraf etmedi. Hayrallah’a göre Kiev’e saldırmak, Putin’in kendisine kurduğu bir tuzaktan başka bir şey değildi.

Bir diğer tanınmış Arap yazar, Filistinli gazeteci Abdulbari Atvan, ziyareti sırasında Zelenskiy’in Kongre’de yaptığı konuşmaya dikkat çekti. ABD’nin Ukrayna’ya Patriot vereceği açıklamasıyla ilgili olarak, daha önce ABD’den Patriot isteyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Salman’ı hatırlattı.

‘DÜNYA AFGAN KADINLARINI YALNIZ BIRAKTI’

Afganistan’da üniversite kapılarının kadınlara kapatılmasına birçok Arap gazetesinden tepki geldi. Bazı gazete ve yazarlar ABD’nin Afganistan’dan çekilmesine atıfta bulunarak ABD’nin oradaki kadınları Taliban’a karşı yalnız bıraktığını yazarken, bazıları da bu konuda dünyadaki tepkilerin cılızlığına dikkat çekti.

Suudi Al Arabiya TV Kanalın Genel Yayın Yönetmeni Memduh El Muheyni, Afganistan’daki çatışmanın bedelini Afgan kadının ödediğini yazdı. Afgan bir kadının isyanına yer verdi, “Yıkıldım, tüm hayallerimi kaybettim ve hayatım sonsuza kadar gitti” ve dramatik bir şekilde yorumladı: “Gerçekten üzücü, ama ne yazık ki gerçekten değişmeyecek herhangi bir şey.'”

ABD merkezli Arapça yayıncı Al Hurra Televizyonun internet sitesinde yer alan bir haberde, Taliban’ın kadınların üniversitelere girmesini yasaklayan kararının arkasında “dünya üzerinde baskı kurma amacı” olduğu yönünde görüşler yer aldı. ABD hükümetinde jeostratejik müsteşar olarak görev yapan Patricia Degenaro’ya göre Taliban benzer kararlarla başta ABD olmak üzere dünyanın dikkatini çekmeye çalışıyor.

‘KAYS, BÜYÜK BİR MÜCADELE VERİYOR’ DEDİ

Tunus’ta parlamento seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından Tunus’ta muhalefet çevreleri, bu sonuçlara bakarak Cumhurbaşkanı Kaysa Said’in iktidar günlerinin sayılı olduğunu tartışmaya başlamış ve Said’i iktidardan çekilmeye davet etmiştir. Ayrıca Said’in gidişi için farklı senaryolar da ortaya atılmaya başlandı. Bu tür davetler sadece Tunus’tan gelmedi. Bazı yabancı partilerden de davetler geldi. Bunların arasında, “Kays Said’in istifasının zamanı geldi” çağrısında bulunan ABD örgütü Atlantic Council de vardı. Kays Said ise bu tür davetler karşısında gergin değildi. Bu davetleri yapan departmanları ‘komplocu’ ve ‘konuşmacı’ olarak nitelendirdi. Yoluna devam etti. Bir sonraki seçimler Ocak ayında yapılacak. Kays Said, halka olan ilgisinde rastgele bir değişiklik olmadığını ve Tunus’un bu darboğazdan kısa sürede çıkacağını düşünüyor.

Muhalefetin her türlü olumsuzluğu kullanması ve siyasi rakibi üzerinde baskı kurmaya çalışması doğaldır. Ancak aceleci davranmamalı ve objektif olmalıdır. Çünkü muhalefet, Tunus’ta seçimlere katılım oranıyla ilgili bir anayasal kural olmadığını çok iyi biliyor. Üstelik bu tür davalarda bağımsız karar verebilecek ve son noktayı koyabilecek bir anayasa mahkemesi de yok.

Kays Said’in yolculuğu devam ediyor. Ancak Kays Said’in öyle bir darbe aldığı da bir gerçektir ki artık ona bakış açısı içeride ve dışarıda seçim öncesi ile aynı değildir. Cumhurbaşkanı ve destekçilerinin yaşananları meşrulaştırmak için ortaya koyduğu ilişkiler inandırıcılıktan uzaktır. Rakamlar, resmi olarak açıklanan sonuçların, devletin çökmesine yol açacak, başarısız bir siyasi geziden başka bir şey olmadığını gösterdi. Artık halkı geleceklerinin daha iyi olacağına inandırmanın tek yolu Kays Said’in izlediği yolu ve aldığı kararları gözden geçirmesidir. (Selahaddin El Curashi / Al Arabi Al Jadid Gazetesi)

Tunus Seçimlerine Katılım Düşük Oldu / Imad Haccac – El Arabi El Cedid Gazetesi

‘Vatansever’in laneti Zelenski’ye de mi Vurmalı?’

Zelenskiy, Washington’a yaptığı şimşek ziyaretinden büyük mali ve askeri yardım anlaşmalarıyla döndü. Bu anlaşmalar aynı zamanda uçaksavar ve füzesavar Patriot sistemlerini de içeriyor. Bu, Ukrayna savaşının başından beri Ukrayna’ya yapılan yardımın 100 milyar dolara çıktığı anlamına geliyor.

Patriot füzeleri, Amerikalı muadilleri olan Amerikan ‘HIMARS’ füzeleri ile aynı kaderi paylaşabilir. British Economist dergisine konuşan Amerikalı askeri yetkililer de bu sistemlerin savaşta hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini söylüyor. Ancak Zelensky’nin Kongre öncesi konuşması bize Netanyahu’nun Barack Obama’nın son yıllarında kongrede yaptığı konuşmayı hatırlattı. Netanyahu’nun konuşması ise tam tersi bir etki yarattı ve kısa sürede iktidarının sona ermesine yol açtı. Peki Zelenskiy aynı çifte lanetle karşılaşacak mı? Birincisi Kongre’de konuşmanın laneti, ikincisi ise Amerika Birleşik Devletleri ile Türkiye ve Suudi Arabistan ile bağlarını koparan Vatansever laneti. Patriot meselesi Erdoğan’ın daha güçlü bir alternatif olan Rus S-400 sistemlerine yönelmesine neden olmuş, Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın ABD ile “petrolden korunma stratejisi”ne dayalı ilişkileri bozularak bin Selman yeni sisteme yönelmişti. BRICS liderliğindeki dünya planı. (Abdulbari Atvan / Rai Al Youm Gazetesibaş yazar)

Zelenskiy’nin ABD Ziyareti / Quds Al Arabi Gazetesi

“PUTİN SAVAŞI KAYBEDİĞİNİ KABUL EDEMEZ”

Ukrayna savaşı 300 günü geride bırakırken Zelenskiy Washington’u ziyaret ederken, Rus lider Putin tehditler savurarak nükleer silahları gündeme getirdi. Ayrıca 2022’nin en kıymetli olayı olan Ukrayna savaşını kaybettiğini hâlâ fark edemiyordu. Putin, savunma bakanlığındaki konuşmasının büyük bölümünü Rus halkının moralini yükseltmeye ayırdı ama halkın kaybettiğini anlamıyor. Ukrayna ile savaş istemiyorum. Zelensky’nin Washington ziyaretinde ve Rusya Devlet Başkanı Putin’in konuşmasında iki önemli noktaya dikkat çekmek gerekiyor. Birincisi, ABD ve Batı’nın Zelenskiy’i güçlendirmesi sürüyor. İkinci nokta, Putin’in bu savaşta başarısız olduğu ve gerilimi daha da artırmaya hazır olduğudur. Daha açık bir ifadeyle Putin hesaplarının yanlış olduğunu en başından beri kabul etmiyor. Yalnızca Kiev’in tek başına direnişi değerli bir yol ayrımıydı ve Kiev’e saldırmak Putin’in kendi kurduğu bir tuzaktı. (Hayrallah Hayrallah / Londra merkezli Al Arab Gazetesi)

‘2023’TE LİBYA’DA ÇÖZÜM YOK’

Bir yıl ve birkaç gün sonra ‘gitmeye’ hazırlanıyor ve Libya krizi birkaç yıl önce içine girmeye zorlandığı kutunun bir santim dışına çıkmadı. Ufukta bir yıl daha beliriyor ama bu yılın Libya halkına ne gibi sürprizler ve olasılıklar getireceği belirsiz. Kesin olarak kabul edilmelidir ki Libya’da barışa giden yol kolay değildir. Çünkü Libya krizi birçok başkentin ortasına dağılmış durumda. Bu da Libya’nın yıllarca aynı yerde durmasına neden oluyor. Ayrıca, krizi çözmeye yönelik tüm öneriler başarısız oldu. Çünkü bu teklifler kasıtlı olarak gerçeklikten koparılmıştır. Ayrıca Libya’daki silahlı örgütler her türlü yoldan dayatmakta ve elde ettikleri maddi çıkarlardan karşılıksız kolay kolay vazgeçememektedirler. Üstelik bu silahlı yapıların başındakiler ileri sürülen analiz tekliflerinden uzak tutularak diyalog ihtimali yüzlerine kapatılmıştır. Sanki hiç var olmamışlar gibi. Bunların dışında krizin olası çözüm yollarını engelleyen siyasi figürler de pozisyonlarını ve pozisyonlarını her zaman güçlendiriyor. Siyasi arenada tüm ipler onlarda. Libya’yı içinde bulunduğu krizden çıkarabilecek seçimlerin yapılması artık gerçekleşmesi çok zor bir hayalden ibaret.

Gelecek yıl Libya’yı bekleyen belki de en kötü ihtimal, çatışmaların kontrolden çıkarak savaş silsilesine dönmesi. Sahadaki tanıklıkların çoğu, Libya’da savaşın yeniden başlaması olasılığının uzak olmadığını doğruluyor. Dileyen Halife Hafter’in son konuşmasını dinleyebilir ve içerdiği tehditleri görebilir. Dileyenler denizde durdurulan son büyük askeri sevkiyatın hacmine de bakabilir. (Cuma Boukleb / Suudi Sark’ül Evsat Gazetesi)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu